25 Kasım 2012 Pazar

Lazer Epilasyon

Laser sistemleri, epilasyon amacıyla kullanılan en hızlı ve sağlıklı yöntemdir. Lazer tümü aynı dalga boyunda yüksek enerjili bir ışındır. Saniyenin binde biri düzeyindeki bir atışla cilde lazer ışını sayesinde uygulanan yüksek enerji kıl kökündeki melanin pigmenti tarafından emilir. Çevre dokuya zarar vermeden yalnızca bu noktada oluşan yüksek ısı sayesinde kıl kökü tahrip edilir.

Bu amaçla alexandrite, Nd:YAG, Diod ve long pulsed ruby laserler kullanılabilir.
Diod laser (810 nm) : Her cilt tipinde, hatta esmer tenlilerde de etkilidir. Yüz bölgesinde etkili sonuçları vardır.
Alexandrite laser (75 nm) : En sık kullanılan laser tipidir. Hızlı ve pratik bir laserdir.Çok koyu cilt renginde uygun değildir.Yüz bölgesinde etkisi kısıtlıdır.
ND:YAG (1064 nm) : Derin yerleşimli kıllarda daha etkilidir. Bronz tenlilerde de güvenle kullanılabilir.
Long pulsed ruby laser : Kıl folükülleri tamamen yok olmaz, dah kısa ve açık renk oluşur.

IPL laser midir?
Hayır. IPL(İntense pulsed light) ışığı laser sistemlerin aksine tek bir dalga boyuna sahip değildir. IPL’de yoğunlaştırılmış ışığın bir demeti cilde gönderilir. Bu nedenle seçici değildir. Işık saçılım fazla olması dolayısıyla yüksek dozda kullanılması epilasyonda  başarı için gereklidir. Bu da hem daha ağrılıdır, hem de yanık ve kalıcı iz riskini artırır. IPL cilt gençleştirme için de kullanılabilinmektedir.

Laser epilasyon vücutta nerelerde uygulanabilir?
Vücutta, göz çevresi ve ağız içi mukoza dışında hemen hemen her yerde laser epilasyon uygulanabilir. Bayanlarda en çok,yüz (dudak üstü, çene, favori,kaş ortası, kaş üstü), kulak, ense,boyun, kollar, bacaklar, koltuk altı, genital bölge, bikini bölgesi gibi bölgelerde laser epilasyon uygulanmaktadır.

Erkeklerde ise yüz ( elmacık kemiği üzeri, kaş ortası ve üstü, kulak üstü), boyun, ense,göğüs, omuz, sırt en çok laser epilasyonun uygulandığı bölgelerdendir.

Neden tek seans epilasyon için yeterli değildir?
Vücuttaki tüm kıl kökleri anagen, katagen ve telogen üç fazlı bir döngüyü yaşarlar. Tüm kıl kökleri de aynı anda aynı fazı yaşamazlar. Laser epilasyoın uygulaması sırasında uzun büyüme fazında olan anagen fazdaki kıl kökleri etkilenirken, diğer fazdaki kıl kökleri etkilenirler. Bu nedenle farklı kıl kökleri, değişik zamanlarda anagen fazda olacağından farklı zamanlarda belirli aralıklarla laser epilasyon uygulaması gerekir.Böylelikle daha çok kıl kökü epilasyonun etkisine maruz kalır.

Laser epilasyon için kaç seans gereklidir?
Laser epilasyonda yüz bölgesi için 5-8 seans, vücut bölgesi için ise4-6 seans sonrası kıllarda % 90’a varan kalıcı azalma izlenir. Seans aralıkları yüz bölgesi için 4-6 hafta, vücut bölgesi için ise 6-8 haftadır.

Laser epilasyon uygulaması kimlerde yapılabilir?
- Laser epilasyon ergenlik çağına ulaşmış hem erkek hem de kadınlarda yapılabilir.
- Adet görmeye başladıktan sonra tüm kadınlarda laser epilasyon yapılabilir.
- Hamilelerde laserin bilinen bir yan etkisi tespit edilmemesine rağmen, yapılmaması daha uygundur.
- Mevsimsel olarak herhangi bir kısıtlama yoktur, fakat güneşten koruyucu kremler kullanılmalıdır.
- Açık cilt ve koyu kıl rengi olan kişiler ideal lazer epilasyon adaylarıdır.

Laser epilasyon uygulaması kimlerde yapılmamalıdır?
- Epilepsi gibi ışık hassasiyeti olan hastalığı bulunanlar
- Kalp pili bulunanlar
- Kontrolü güç şeker hastalığı olanlar
- Bağışıklık sistemi hastalığı bulunanlar
- Ateşli hastalık süresince
- Tüy ve kılları tamamen beyaz olanlar
- Aktif sivilce tedavisi için ağızdan ilaç kullananlar
- Hamileler
- Sedef gibi cilt rahatsızlığı, cilt enfeksiyonu bulunanlar
- Dudak bölgesinde uçuğu bulunanlar (o bölgenin epilasyonu yapılmamalıdır)
- Işığa hassasiyet yaratan kinin, retinoik asit, tetrasiklin ve benzeri ilaç kullananlar
- Yeni bronzlaşmış cildi bulunanlar (rengin açılması beklenmelidr)
- Hormonsal bozukluğu olanlar (tek başına laser etkili olmamaktadır, hormonal tedavi ya da sorunun çözümü de gereklidir)
- Ciltte açık yarası, şüpheli cilt lezyonları olanlar
- Çok koyu renkli cildi olanlar

Dermabrazyon nedir?

Dermabrazyon nedir?
Dermabrazyon, bir motora takılı olarak hızla dönen fırça, elmas freze gibi cihazların cilt üzerinde zımpara benzeri bir vazifeyle mekanik olarak üst tabakaları tahrip etmesi ve cilt yenileme işlemidir.


Dermabrazyon hangi amaçla kullanılır?
Dermabrazyon, he türlü skarın azaltılması, kırışıklık yok edilmesi, güneş lekeleri tedavisi ve dövme çıkarılması için kullanılır.


Dermaplaning nedir?
Normalde vücutta başka bir yerde var olan açık yarayı kapatmak için, bazen dermatom adı verilen cihazla uyluk ve  kalça gibi bölgelerden ince deri grefti(yaması) almak gerekebilir. Bu dei yaması alınmış olan alan çeşitli pansumanlarla, yeni cilt tabakası oluşturur ve iyileşir. Bazı geniş izler, dövmelerin silinmesi amacıyla dermatom aleti vasıtasıyla yüzeyel cilt alınması işlemine ‘Dermaplaning’ denir. İşlem uygulanan alandaki dövme  benzeri istenmeyen lezyon alınır, kalan boya  maddeleri akar ve sonuçta iyileşen alan dövmesiz bir alan olarak karşımıza çıkar.


Dermabrazyon öncesi öneriler nelerdir?
- İşlemden en az 7-10 gün önce sigara kesilmelidir.
- İşlemden 7-10 gün önce aspirin gibi kanı sulandırıcı ilaçlar kesilmelidir. Sürekli ilaç kullananlar kardiyoloji hekimlerine danışmalıdır.
- İsoTretinoin ( A vit) kullanan kişiler, en az 6 ay öncesinde ilaç tedavisini kesmiş olmalıdır.
- İşlem lokal veya bazen genel anestezi altında yapılacağından doktorunuzdan ameliyat öncesi hazırlıkları sorunuz.
- Yüzünde uçuk (herpes simplex enfeksiyonu) öyküsü bulunanlar, günde üçe bölünmüş halde 2400 mg toplam doz asiklovir tedavisine başlamalıdırlar.


Dermabrazyon kimlere yapılmamalıdır?
Dermabrazyon her yaş gurubunda uygulanabilir.
- Yaşlılarda iyileşme daha zor ve geç olur.
- Koyun tenli kişilerde iz kalma riski daha yüksek olur. Dikkatli olunmalıdır.
- Yüzünde veya işlem uygulanacak bir başka bölgede cilt enfeksiyonu, şüpheli cilt lezyonu, cilt kanseri,uçuk gibi patolojiler olan kişilerde uygulanılmamalıdır.
- Aktif sivilceleri olan kişilerde uygulanmamalıdır.
- İsotretinoin kullananlarda kullanılmamalıdır.
- Güneşe ya da çeşitli maddelere alerjisi olanlarda dikkatli olunmalıdır.
- Yaz aylarında uygulanması genelde tercih edilmemelidir. İstenmeyen izler bırakabilir.


Dermabrazyon sonrası iyileşme nasıl olur?
İşlem sonrasında, işlem uygulanan alanda özel pomadlar içeren nemli bezler bulunur. Oluşan şişlik ve ağrı için çeşitli ilaç ve pomadlar kullanılır. Cilt yenilemesi gerçekleşince, 7-14 gün içinde  bu  bez kaldırılır ya da kendi düşer. Açığa çıkan tam iyileşmemiş olan cilt daha hassas ve kızarık renkli bir cilttir. Bu kızarıklık 4-6 hafta, bazen daha uzun sürebilir. Yeni cildin oluşması 3 ayı bulabilir. Bu süre içinde ve sonrasında 1 yıla yakın süre güneşten korunmak çok önemlidir. Birkaç seans halinde tedavi tekrarı gerekebilir.


Dermabrazyon sonrası öneriler nelerdir?
-İşlem sonrası çeşitli ağrı kesici, kaşıntı giderici, nemlendirici ilaç ve pomadlar verilir.
-2-3 hafta boyunca içki ve sigara kullanılmamalıdır (yara iyileşmesi bozulmaması ve kızarıklığın artmaması için).
-Yüz bölgesi uygulamalarında erkekler birkaç gün tıraş olmamalı ve takibinde makine kullanmalıdır.
-Güneşten korunma  ve güneşten koruyucu krem kullanımı en az 1 yıl boyunca önemlidir.


Mikrodemabrazyon nedir?
Aluminyum oksit mikrokristalleri püskürten, yüksek basınçlı cihazlar kullanılarak , cildin üst yüzeyinin soyulması ve derindeki sağlıklı dokunun aşamalı olarak ortaya çıkarılması işlemidir. Sonuçta cildin yüzeyel tabakası uyarılır ve daha sağlıklı cilt gelişir. Birer hafta arayla 6-8 seans halinde cilt kırışıklıklarının ve cilt çatlaklarının giderilmesi, cilt lekelerinin giderilmesi, hamilelik çatlaklarının giderilmesi, skarların giderilmesi ve yşlanmayı önleyici amaçlı kullanılır.


Salabrazyon nedir?
Dövme üzerinde dermabrazyon uygulandıktan sonra, alan üzerinde sofra tuzu bırakılması  ile daha fazla dövme boyasının çıkarılması işlemi salabrazyondur. Tuz cilt üzerinde ne kadar fazla kalırsa o kadar başarılı olur, fakat o kadar yara izi kalma riski artar.

Burun Estetiğinde Botoks Uygulamaları

Burun estetik ameliyatları Türkiye’de en çok yapılan estetik ameliyatlardır. Gerek iyileşme sürecindeki sıkıntılar gerekse maddi yetersizlikler nedeniyle, burnunun görünüşünden şikayetçi olan kişilerin bir kısmı cerrahi yöntemle burun estetiğine soğuk bakmaktadır. Bu kişiler için, botoksla burun estetiği önemli bir alternatif olarak sunulmaktadır.

Clostridium botulinum isimli bir bakterinin toksini olan botoks, enjekte edildiği bölgedeki kası kısmi ve geçici felce uğratarak etki gösterir. Geçici olarak çalışması yani kasılması engellenen bu kas, kasıldığında vücut üzerinde yaptığı etkiyi gösteremez. Kas kasılınca deformite, şekil bozukluğu oluşturuyorsa bu görüntü, kas çalışmadığından, oluşamaz.

Bazı insanlar, burun ucu sarkıklığından ve düşüklüğünden şikayet edebilirler. Bu duruma sebep olabilen 2 adet kas grubu vardır;
Burnun içindeki destek yapı olan septum kıkırdağı ve burun ucuna üst dudağın iç kısmında bağlı olan bir kas ‘Depressor septi nasi’ kası, burun uç kısmının aşağıya doğru çekilmesine sebep olur. Bazı insanlarda gülümseyince bu çekilme daha fazla olur. Hatta bazı insanlarda konuşma ve gülme sırasında,  burun ucu sürekli olarak ‘ ucunda balık bulunan oltanın sallanması’ gibi hareket eder.
Burun kanatları ve dudak yan kısmına bağlı olan bir diğer kas grubu olan ‘levator labi superioris alaque nasi’ ise üst dudak üstü ve burnun uç yan kısmının yukarı çekilmesine sebep olur. Böylelikle burun ucu daha sarkık görünür.

Bu iki kas etkisiyle burun ucu sarkıklığı şikayeti olan kişilerde botoks enjeksiyonları son derece etkili sonuçlar göstermektedir.  Dikkatli bir muayene sonrası, burun ucu için botoks enjeksiyonunun uygun olduğu hastanın, enjeksiyon bölgelerinde uyuşturucu krem ya da sprey uygulanır. Daha sonra 10-15 dakika süren bir işlemle botoks enjeksiyonu yapılır. Doğru olarak uygulanıldığında  şişlik ve morluk görülmeyen bu işlemin sonuçları 2-3 gün içinde başlar. 2 hafta içinde burun ucu düşüklüğünün ortadan kalktığı izlenir. Hastalar tarafından tolere edilmesi, cerrahi yönteme göre çok daha kolay olan bu yöntemin en önemli dezavantajı geçici tedavi yöntemi olması, 4-8 ayda bir tekrarlanma gerekliliğidir.

Botoksla burun ucu estetiği maliyeti açısından da estetik burun ameliyatına göre son derece uygundur. Çalışanların öğle yemeği molasında yaptırabileceği bir  estetik prosedürdür.
Burun estetiği için botoks uygulamaları, aynı zamanda dolgu maddeleri enjeksiyonu ile birlikte de uygulanabilir. Burun sırtındaki deformiteler dolgu maddesi enjeksiyonu ile düzeltilebilir, görünüş açıdan daha uygun hale getirilebilir.

Ciddi burun sırtı deformitesi olanlar, burun içi eğriliği fazla olanlar, burundan nefes alma sıkıntısı olanlar ve daha önce burun ameliyatı olmuş olanlarda botoks enjeksiyonu uygun değildir. Bu tür hastalarda , ciddi deformitelerin cerrahi olarak ve kalıcı olarak düzeltilmesi uygundur ve daha başarılıdır.

Botoks, burnunalınla birleştiği bölgedeki ve burun yanlarında bulunan kırışıklıkların düzeltilmesinde de kullanılır. Özellikle burun kenarlarında bulunabilen ‘tavşan çizgileri’  çocuklarda sevimli görüntü yaratabilmesine rağmen, erişkinlerde pek de istenmeyen bir görüntüye sebebiyet verebilir. Bu durum botoks enjeksiyonları ile düzeltilebilinmektedir.

Botoks ile Estetik Bir Gülüş Sağlanabilir

Gülerken üst diş ve dişetleriniz fazla mı görünüyor? Bu durum sizi rahatsız ediyor mu? Hatta gülerken elinizle ağzınızı kapatır mısınız? Ya da bu yüzden gülmeyi unuttunuz mu? Bu sorununuzun da bir çözümü mevcut. Hem de cerrahi olmadan. Botoks!

İdeal bir gülümsemede diş etlerinin ön dişler bölgesinde 1-2 mm görünmesi istenir. Özellikle bayanlarda daha uzun olan üst 2 kesici dişin  gülerken daha fazla görünmesi , fazladan bir çekicilik katabilir.Fakat dişetlerinde aşırı belirginlik rahatsızlık edici bir görüntü ortaya kyabilir.

Kişi gülümsediğinde diş etleri 2mm ve üzerinde görünüyorsa çoğunlukla diş etleriyle gülümseme, gummy smile durumu söz konusudur. Bu durum gülümsemenin ahengini ciddi olarak bozar.
Dişetleriyle gülümseme (Gummy smile) 3 sebepten oluşur:
1-Aşırı hareketli üst dudak
2-Yetersiz sürmüş dişler
3-Üst çenenin (maksilla) normalden fazla dikey yönde gelişmesi

Burun kanatlarının yan sınırından 3-5 mm yanlara yapılan botoks enjeksiyonu ‘dişetleriyle gülümseme’ sorununuza çare olabilir. Enjeksiyon bölgelerinde uyuşturucu krem sürüldükten sonra 5 dakika süren bir işlemle botoks enjeksiyonu yapılır. İşlem öncesinde ve sonrasında buz tutulabilir. İşlem sonrası çalışma ve günlük hayatın devamında hiçbir kısıtlama bulunmamaktadır. Doğru olarak uygulanıldığında  şişlik ve morluk görülmeyen bu işlemin sonuçları 2-3 gün içinde başlar. 2 hafta içinde gülüşünüzün daha estetik olduğunu gözlemleyebilirsiniz. Bu yöntemin kalıcılığını sağlamak için , 4-8 ayda bir tekrarlanması gerekmektedir.

Botoks sanıldığının aksine yılan zehiri değildir; dolgu maddesi değildir; insanların yüzünü şişirmez. Clostridium botulinum isimli bir bakterinin toksini olan botoks, enjekte edildiği bölgedeki kası kısmi ve geçici felce uğratarak etki gösterir. Geçici olarak çalışması yani kasılması engellenen bu kas, kasıldığında vücut üzerinde yaptığı etkiyi gösteremez. Kas kasılınca deformite, şekil bozukluğu oluşturuyorsa bu görüntü, kas çalışmadığından, oluşamaz. Gülme sırasında ‘dişetleriyle gülümseme’ yapan kişilerde, burun kanadı ve dudak üst kısmını ‘levator labii superioris alaque nasi’ adlı bir çift kas çekmektedir. Bu kasın fazla aktif olduğu durumlarda, üst dudak kısalır. Üst dişler de kısa ise , dişetleri daha belirgin olarak izlenir.

Bu yöntem;
-Cerrahi ve diş tedavisinden çekinen
-Üst dudağı gülerken fazla yukarı kalkan
-Çenede kemik deformitesi olmayan
-Nörolojik bir hastalığı olmayan
-Hamile veya emzirme durumu olmayan
-Kanama bozukluğu olmayan
kişilerde rahatlıkla uygulanabilir. Gülüş estetiği için uygulanan botoks estetiği yüz bölgesinde bulunan, çok küçük yapıların bile anatomi bilgisine iyi sahip olan, çene gelişimi konusunda deneyimli, estetik algısı güçlü plastik cerrahi uzmanları tarafından uygulanmalıdır. İğne yapmayı bilen her sağlık personeli tarafından uygulanması mümkün değildir.

Üst çenede aşağıya doğru fazla gelişmesi olan, üst dişleri kısa olan hastalarda cerrahi tedavi seçenekleri mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır. Dişetiyle gülme şikayeti olan her kişide, bu tekniğin etkili olması mümkün değildir. Bu nedenle işlem öncesi plastik cerrahi uzmanı değerlendirmesi gereklidir.

Bazı insanlarda yüz felci veya başka bir sebepten asimetrik gülüş olabilir. Yine alt dudak köşelerinin fazla sarkık olması nedeniyle gülümseme sırasında, zorlama veya üzgün bir gülümseme hali izlenebilir. Alt dişetleri fazla miktarda görünüyor olabilir. Bu durumda ise alt dudağı ve dudak köşelerini aşağı doğru çeken kaslara bir miktar botoks enjekte edildiği zaman, alt dudak daha üst seviyede görünür. Estetik olarak daha doğal bir gülüş elde edilir.Gülümseme sırasında dudağın bir tarafa doğru çekildiği yüz felci gibi durumlarda ise, sağlama yüz bölgesinde bazı noktalara yapılan bir miktar botoks yüzde simetriyi geçici sürelerle düzeltir.

Mezoterapi Nedir?

Mezoterapi, 1952 yılında Dr.Michel Pistor tarafından geliştirilen çeşitli zedelenmeler ve  tıbbi durumları düzeltmek için  ve estetik amaçlarla kullanılan minimal invazif bir tedavi yöntemidir. Tedavide problemin olduğu cilt, ciltaltı yağ tabakası; orta cilt bölümü direk olarak hedef alınır ve mikro enjeksiyon ile çeşitli ilaçlar, bitki ekstreleri, vitaminler ve aminoasitler orta cilt bölümüne enjekte edilir. Mezoterapide kullanılan maddeler şunlardır:

Phosphatidylcholine,T3-T4 thyroid, Isoproterenol, Aminophylline, Pentoxifylline, L-carnitine, L-arginine, Hyaluronidase, Collagenase, Yohimbine, Lymphomyosot,Co-enzyme cofactors, Dimethylethanolamine, Gerovital, Glutathione, Tretinoin, Alpha lipoic acid, Vitamin C, Procaine, Lidocaine, Ginkgo biloba, Melilotus, C-adenosine monophosphate, Multipl vitaminler, mineral elementler,Carbon dioxide, Mesoglycan...

Mezoterapinin tendonit, tendon kalsifikasyonu, dental prosedürler, kanser, boyun –kol ağrıları, artrit lemfödem, ve  venöz staz gibi durumlarda ağrı giderilmesi için  kullanımı bilinmektedir.
Ayrıca estetik amaçlı olarak;
-Selülit ve çatlak tedavisi
-Zayıflamayı hızlandırmak için
-Yaşlanma karşıtı etkiler için
-Bölgesel yağ depolanmaları azaltmak için
-Saç kaybını azaltmak için kullanılmaktadır.

Mezoterapi başarılı bir uygulama mıdır?
Avrupa’da ve dünya çapında yaygınlaşan mezoterapi uygulamalarının etkinliği tartışılmaktadır. Estetik amaçlı mezoterapi uygulamalarının başarılı sonuçlar verdiğini belirten estetik hekimleri olduğu gibi mezoterapinin etkili olduğunu belirten yayın, çalışma ve bilginin olmadığını belirten estetik hekimleri de mevcuttur.  Cerrahi bir yöntem olmayan mezoterapi sırasında enjekte edilen ilaç ve benzeri sıvıların ne olduğunun hasta tarafından bilinmesi ve etkilerinin net bir şekilde anlaşılması gerekir. ‘Basit bir enjeksiyonla tüm sorunların çözümü’ ya da ‘ameliyatsız  mükemmel sonuç’ beklentilerinin hayal kırıklığı ile sonuçlanabileceği bilinmelidir.

Mezoterapi kimlerde uygulanmaz?
-Ciddi kalp yetmezliği bulunan kişiler,
-Diyabet hastaları,
-Kronik böbrek hastalıkları,
-Antikoagülan tedavisi ( Aspirin, Kumadin…) alan hastalar,
-Kanama-pıhtılaşma bozukluğu bulunan kişiler,
-Hamileler

Mezoterapi yan etkileri nelerdir?
-Hafif şişkinlik (1-5 gün sürebilen)
-Yanma hissi ( 15-20 dakika sürebilen)
- Hafif ağrı ( birkaç gün sürebilen)
-Ciltte ufak renk değişikliği ( kendiliğinden geçen)
-Cilt enfeksiyonu