Burun estetiği ameliyatları, Türkiye’de en sık yapılan estetik cerrahi prosedürlerdir. Bu kadar çok yapılmasına rağmen uzun dönemli başarılı sonuçları zor olan bir cerrahidir. Güzellik algısının göreceli olabilmesi de memnuniyette çeşitli görüş ayrılıklarına yol açabilmektedir. Kötü yapılmış ve doğal olmayan bir burun estetiği ameliyatı bazı hastaları memnun edebilirken; tam tersine güzel bir burun estetiği ameliyatı bazı hastaların beklentisinin altında kalabilmektedir.
Hasta ve cerrah arasındaki olabilecek bu görüş farklılıklarını önlemenin en önemli yolu; ameliyat öncesi hastanın detaylı bir muayenesidir. Bu muayenede; burun dış yapısı, iç yapısı, yüzdeki diğer organ ve dokularla ilişkisi, burun delikleri, yüz kemiklerinin yapısı çok dikkatli tartılmalı ve hastaya anlayabileceği şekilde anlatılmalıdır. Daha sonra hastanın burun estetiği ameliyatından beklentileri ve düşünceleri değerlendirilmeli, yapılabilecek düzeltmeler hastaya detaylandırılmalıdır. Var ise; hastanın gerçek dışı ve yüzüyle uyuşmayacak bir burun görüntüsü isteğinin mümkün olmayacağı ya da uygun olmayacağı anlatılmalıdır.
Gerekirse eski ameliyat fotoları üzerinde anlatımlar yapılmalıdır. Bilgisayar programları ile hastanın fotoğrafları ile yapılacak düzeltmeler sonucu; ameliyat sonrası oluşacak burun şeklini göstermek de mümkün olabilir. Fakat bu tür bir gösterinin yanıltıcı olacağı ve yanlış bilgilendirme yapabileceği kanısındayım. Dijital ortamda yapılan bir düzeltmenin gerçek cerrahiyle bağdaşmama olasılığı yüksektir. Hatta dijital görüntü, daha kötü bir ameliyat sonrası foto elde edilmesine yol açabilir. Bu nedenle yüzyüze görüşme sonucu beklenti ve yapılabileceklerin eşleştirilmesi daha doğru bir uygulamadır.
burun estetiği etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
burun estetiği etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
4 Aralık 2012 Salı
Tamponsuz Burun Estetiği En İleri Cerrahi Teknik midir?
Tamponsuz burun estetiği ameliyatı ne ileri bir teknolojidir, ne de yeni bir cerrahi tekniktir. Burun estetiği ameliyatları yapıldığından beri, bazı burun ameliyatlarında burun içi tampon kullanılmasına gerek kalmamaktadır. Örneğin sadece burun uç kısmında hafif düzeltmeler yapılması gibi.
Öte yandan burun içindeki ‘konka’ denilen et yapılara müdahale yapılıyorsa, burun kemiği çıkarılması ve çatının kemikler kırılarak kapatılması gerekliyse, burun ortasındaki septum denilen yapıda düzeltmeler yapılıyorsa ameliyatın sonunda burun içine tampon yerleştirilmesi gerekli olmaktadır. Bu amaçla merocel, Xeroform, silikon tampon, yağlı gauze bezler tampon olarak kullanılabilir. Bazı hastalar, yerleştirilen silikonu tampon değil zannetmektedirler; halbuki silikon tampon da burun içine konulup dokulara baskı yapan bir maddedir; yani tampondur.
Adı her ne olursa olsun; burun estetiği ameliyatı sonunda burun içine yabancı bir madde, baskı yapması amacıyla yerleştiriliyorsa, bu bir burun tamponudur.
Bu tamponlar hem dokuların birbirine tutmasını sağlar hem de kanamaya engel olur. Bazen de şekil verilen kıkırdak ve diğer dokuların bütünlüğünü sağlar. Eskiden kullanılan tamponlar hem nefes almayı engellemesi hem de çıkarılması sırasında ağrı ve kanama yaratması nedeniyle hastalar tarafından korkuyla karşılanmaktaydı. Günümüzde kullanılan tamponlardan bazıları, içinde bir kanal bulunması nedeniyle ameliyat sonrası dahi burundan nefes alabilmeye izin vermektedir. Bazı tamponlar ise nemli olması özelliğinden dolayı burun içi iyileşmeyi hızlandırmakta ve çıkarılması sırasında travma yaratmaması nedeniyle hiç ağrı hissettirmemektedir. Bu nedenle burun içi tampon kullanılan burun estetiği ameliyatları artık daha konforlu yapılmaktadır.
Ağır burun deformitesi olan hastaların estetik ameliyatlarında dahi burun tamponu kullanmamak bir cerrah için ameliyat sonrası ciddi problemlerle karşılaşmak demektir. Böyle bir iddiada bulunmak ise ancak hafif burun deformiteleri cerrahisi yapılıyorsa gerçekçidir.
Burun tamponu kullanmamak ameliyat sonrası rahat nefes almayı sağlamaz. Kanama, kabuklar, burun içi dokuların şişmesi nedeniyle zaten burun tıkanır ve burundan nefes almayı engeller. Burun tamponu kullanmayınca hastanın konforu artmak yerine daha da azalabilir. Kanama miktarı artabilir, şişlik miktarı artabilir, nefesi burundan alamama süresi uzayabilir, iyileşme süresi uzayabilir ve daha da kötüsü şekil verilen kıkırdak ve kemiklerin şekli bozulabilir ve istenmeyen kötü burun şekli olabilir.
Tüm bu bahsettiklerimin dışında, burun estetiği ameliyatlarında özel bir madde olan ‘fibrin doku yapıştırıcısı’ kullanıldığında, ameliyat sırasında burun tamponu kullanılmasına gerek kalmayabilir. Bu hastalarda ameliyat sonrası şişlik, morluk ve kanamanın daha az olduğu da görülmektedir. Ameliyatta bu yapıştırıcı kullanılmasını talep eden hastalara tamamen tamponsuz bir burun estetiği ameliyatı seçeneği sunmak da mümkündür.
Öte yandan burun içindeki ‘konka’ denilen et yapılara müdahale yapılıyorsa, burun kemiği çıkarılması ve çatının kemikler kırılarak kapatılması gerekliyse, burun ortasındaki septum denilen yapıda düzeltmeler yapılıyorsa ameliyatın sonunda burun içine tampon yerleştirilmesi gerekli olmaktadır. Bu amaçla merocel, Xeroform, silikon tampon, yağlı gauze bezler tampon olarak kullanılabilir. Bazı hastalar, yerleştirilen silikonu tampon değil zannetmektedirler; halbuki silikon tampon da burun içine konulup dokulara baskı yapan bir maddedir; yani tampondur.
Adı her ne olursa olsun; burun estetiği ameliyatı sonunda burun içine yabancı bir madde, baskı yapması amacıyla yerleştiriliyorsa, bu bir burun tamponudur.
Bu tamponlar hem dokuların birbirine tutmasını sağlar hem de kanamaya engel olur. Bazen de şekil verilen kıkırdak ve diğer dokuların bütünlüğünü sağlar. Eskiden kullanılan tamponlar hem nefes almayı engellemesi hem de çıkarılması sırasında ağrı ve kanama yaratması nedeniyle hastalar tarafından korkuyla karşılanmaktaydı. Günümüzde kullanılan tamponlardan bazıları, içinde bir kanal bulunması nedeniyle ameliyat sonrası dahi burundan nefes alabilmeye izin vermektedir. Bazı tamponlar ise nemli olması özelliğinden dolayı burun içi iyileşmeyi hızlandırmakta ve çıkarılması sırasında travma yaratmaması nedeniyle hiç ağrı hissettirmemektedir. Bu nedenle burun içi tampon kullanılan burun estetiği ameliyatları artık daha konforlu yapılmaktadır.
Ağır burun deformitesi olan hastaların estetik ameliyatlarında dahi burun tamponu kullanmamak bir cerrah için ameliyat sonrası ciddi problemlerle karşılaşmak demektir. Böyle bir iddiada bulunmak ise ancak hafif burun deformiteleri cerrahisi yapılıyorsa gerçekçidir.
Burun tamponu kullanmamak ameliyat sonrası rahat nefes almayı sağlamaz. Kanama, kabuklar, burun içi dokuların şişmesi nedeniyle zaten burun tıkanır ve burundan nefes almayı engeller. Burun tamponu kullanmayınca hastanın konforu artmak yerine daha da azalabilir. Kanama miktarı artabilir, şişlik miktarı artabilir, nefesi burundan alamama süresi uzayabilir, iyileşme süresi uzayabilir ve daha da kötüsü şekil verilen kıkırdak ve kemiklerin şekli bozulabilir ve istenmeyen kötü burun şekli olabilir.
Tüm bu bahsettiklerimin dışında, burun estetiği ameliyatlarında özel bir madde olan ‘fibrin doku yapıştırıcısı’ kullanıldığında, ameliyat sırasında burun tamponu kullanılmasına gerek kalmayabilir. Bu hastalarda ameliyat sonrası şişlik, morluk ve kanamanın daha az olduğu da görülmektedir. Ameliyatta bu yapıştırıcı kullanılmasını talep eden hastalara tamamen tamponsuz bir burun estetiği ameliyatı seçeneği sunmak da mümkündür.
25 Kasım 2012 Pazar
Burun Estetiğinde Botoks Uygulamaları
Burun estetik ameliyatları Türkiye’de en çok yapılan estetik ameliyatlardır. Gerek iyileşme sürecindeki sıkıntılar gerekse maddi yetersizlikler nedeniyle, burnunun görünüşünden şikayetçi olan kişilerin bir kısmı cerrahi yöntemle burun estetiğine soğuk bakmaktadır. Bu kişiler için, botoksla burun estetiği önemli bir alternatif olarak sunulmaktadır.
Clostridium botulinum isimli bir bakterinin toksini olan botoks, enjekte edildiği bölgedeki kası kısmi ve geçici felce uğratarak etki gösterir. Geçici olarak çalışması yani kasılması engellenen bu kas, kasıldığında vücut üzerinde yaptığı etkiyi gösteremez. Kas kasılınca deformite, şekil bozukluğu oluşturuyorsa bu görüntü, kas çalışmadığından, oluşamaz.
Bazı insanlar, burun ucu sarkıklığından ve düşüklüğünden şikayet edebilirler. Bu duruma sebep olabilen 2 adet kas grubu vardır;
Burnun içindeki destek yapı olan septum kıkırdağı ve burun ucuna üst dudağın iç kısmında bağlı olan bir kas ‘Depressor septi nasi’ kası, burun uç kısmının aşağıya doğru çekilmesine sebep olur. Bazı insanlarda gülümseyince bu çekilme daha fazla olur. Hatta bazı insanlarda konuşma ve gülme sırasında, burun ucu sürekli olarak ‘ ucunda balık bulunan oltanın sallanması’ gibi hareket eder.
Burun kanatları ve dudak yan kısmına bağlı olan bir diğer kas grubu olan ‘levator labi superioris alaque nasi’ ise üst dudak üstü ve burnun uç yan kısmının yukarı çekilmesine sebep olur. Böylelikle burun ucu daha sarkık görünür.
Bu iki kas etkisiyle burun ucu sarkıklığı şikayeti olan kişilerde botoks enjeksiyonları son derece etkili sonuçlar göstermektedir. Dikkatli bir muayene sonrası, burun ucu için botoks enjeksiyonunun uygun olduğu hastanın, enjeksiyon bölgelerinde uyuşturucu krem ya da sprey uygulanır. Daha sonra 10-15 dakika süren bir işlemle botoks enjeksiyonu yapılır. Doğru olarak uygulanıldığında şişlik ve morluk görülmeyen bu işlemin sonuçları 2-3 gün içinde başlar. 2 hafta içinde burun ucu düşüklüğünün ortadan kalktığı izlenir. Hastalar tarafından tolere edilmesi, cerrahi yönteme göre çok daha kolay olan bu yöntemin en önemli dezavantajı geçici tedavi yöntemi olması, 4-8 ayda bir tekrarlanma gerekliliğidir.
Botoksla burun ucu estetiği maliyeti açısından da estetik burun ameliyatına göre son derece uygundur. Çalışanların öğle yemeği molasında yaptırabileceği bir estetik prosedürdür.
Burun estetiği için botoks uygulamaları, aynı zamanda dolgu maddeleri enjeksiyonu ile birlikte de uygulanabilir. Burun sırtındaki deformiteler dolgu maddesi enjeksiyonu ile düzeltilebilir, görünüş açıdan daha uygun hale getirilebilir.
Ciddi burun sırtı deformitesi olanlar, burun içi eğriliği fazla olanlar, burundan nefes alma sıkıntısı olanlar ve daha önce burun ameliyatı olmuş olanlarda botoks enjeksiyonu uygun değildir. Bu tür hastalarda , ciddi deformitelerin cerrahi olarak ve kalıcı olarak düzeltilmesi uygundur ve daha başarılıdır.
Botoks, burnunalınla birleştiği bölgedeki ve burun yanlarında bulunan kırışıklıkların düzeltilmesinde de kullanılır. Özellikle burun kenarlarında bulunabilen ‘tavşan çizgileri’ çocuklarda sevimli görüntü yaratabilmesine rağmen, erişkinlerde pek de istenmeyen bir görüntüye sebebiyet verebilir. Bu durum botoks enjeksiyonları ile düzeltilebilinmektedir.
Clostridium botulinum isimli bir bakterinin toksini olan botoks, enjekte edildiği bölgedeki kası kısmi ve geçici felce uğratarak etki gösterir. Geçici olarak çalışması yani kasılması engellenen bu kas, kasıldığında vücut üzerinde yaptığı etkiyi gösteremez. Kas kasılınca deformite, şekil bozukluğu oluşturuyorsa bu görüntü, kas çalışmadığından, oluşamaz.
Bazı insanlar, burun ucu sarkıklığından ve düşüklüğünden şikayet edebilirler. Bu duruma sebep olabilen 2 adet kas grubu vardır;
Burnun içindeki destek yapı olan septum kıkırdağı ve burun ucuna üst dudağın iç kısmında bağlı olan bir kas ‘Depressor septi nasi’ kası, burun uç kısmının aşağıya doğru çekilmesine sebep olur. Bazı insanlarda gülümseyince bu çekilme daha fazla olur. Hatta bazı insanlarda konuşma ve gülme sırasında, burun ucu sürekli olarak ‘ ucunda balık bulunan oltanın sallanması’ gibi hareket eder.
Burun kanatları ve dudak yan kısmına bağlı olan bir diğer kas grubu olan ‘levator labi superioris alaque nasi’ ise üst dudak üstü ve burnun uç yan kısmının yukarı çekilmesine sebep olur. Böylelikle burun ucu daha sarkık görünür.
Bu iki kas etkisiyle burun ucu sarkıklığı şikayeti olan kişilerde botoks enjeksiyonları son derece etkili sonuçlar göstermektedir. Dikkatli bir muayene sonrası, burun ucu için botoks enjeksiyonunun uygun olduğu hastanın, enjeksiyon bölgelerinde uyuşturucu krem ya da sprey uygulanır. Daha sonra 10-15 dakika süren bir işlemle botoks enjeksiyonu yapılır. Doğru olarak uygulanıldığında şişlik ve morluk görülmeyen bu işlemin sonuçları 2-3 gün içinde başlar. 2 hafta içinde burun ucu düşüklüğünün ortadan kalktığı izlenir. Hastalar tarafından tolere edilmesi, cerrahi yönteme göre çok daha kolay olan bu yöntemin en önemli dezavantajı geçici tedavi yöntemi olması, 4-8 ayda bir tekrarlanma gerekliliğidir.
Botoksla burun ucu estetiği maliyeti açısından da estetik burun ameliyatına göre son derece uygundur. Çalışanların öğle yemeği molasında yaptırabileceği bir estetik prosedürdür.
Burun estetiği için botoks uygulamaları, aynı zamanda dolgu maddeleri enjeksiyonu ile birlikte de uygulanabilir. Burun sırtındaki deformiteler dolgu maddesi enjeksiyonu ile düzeltilebilir, görünüş açıdan daha uygun hale getirilebilir.
Ciddi burun sırtı deformitesi olanlar, burun içi eğriliği fazla olanlar, burundan nefes alma sıkıntısı olanlar ve daha önce burun ameliyatı olmuş olanlarda botoks enjeksiyonu uygun değildir. Bu tür hastalarda , ciddi deformitelerin cerrahi olarak ve kalıcı olarak düzeltilmesi uygundur ve daha başarılıdır.
Botoks, burnunalınla birleştiği bölgedeki ve burun yanlarında bulunan kırışıklıkların düzeltilmesinde de kullanılır. Özellikle burun kenarlarında bulunabilen ‘tavşan çizgileri’ çocuklarda sevimli görüntü yaratabilmesine rağmen, erişkinlerde pek de istenmeyen bir görüntüye sebebiyet verebilir. Bu durum botoks enjeksiyonları ile düzeltilebilinmektedir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)